DEV-LİS ANKARA İLETİŞİM SİTESİ
 
69'DAN BUGÜNE LİSELER DEV-LİS'le MÜCADELEDE!
Yeni Adresimiz: Selanik Cad. No: 50-7 Kızılay - Ankara  
  Ana Sayfa
  Dev-Lis Ankara Haber
  DevlisAnkara forum
  Devlis Ne İçin Mücadele Eder
  Galeri
  bağlantılar
  Ziyaretçi defteri
  iletişim
  Anket
devlisankara@hotmail.com
Dev-Lis Ankara Haber

kayıt paraları geri ödensin
DEV-LİS tarih 20.09.2009, 16:29 (UTC)
 
ÖRNEKTİR

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE
ANTALYA
TARİH

Anayasanın 42. maddesince devlet okullarında eğitim parasızdır. Fakat birçok okul, öğrencilerinden ve özellikle de yeni kayıt olan öğrencilerden kayıt parası başlığı altında paralar almakta, devlet okullarında eğitimi ticarileştirmektedir. Anayasaya aykırı olan bu uygulamayı hayata geçirenler, onlarca gencin geleceği ile oynamaktadır. Onlarca öğrenci parası olmadığı için devlet okulları kapılarından geri çevrilmektedir. Birçok öğrenci ve aile mağdur kalmaktadır. Milli eğitim müdürlüğünün bu hukuk dışı uygulamaları araştırmasını ve okullarda toplanan kayıt paralarının geri ödenmesini talep ediyoruz.

Bilgilerinize arz ederiz! İMZA
Devrimci Liseliler Gazetesi
(DEV-LİS)
 

Okullar açılıyor!
DEV-LİS tarih 20.09.2009, 13:58 (UTC)
 
ÖRNEKTİR

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE
ANTALYA
TARİH

Anayasanın 42. maddesince devlet okullarında eğitim parasızdır. Fakat birçok okul, öğrencilerinden ve özellikle de yeni kayıt olan öğrencilerden kayıt parası başlığı altında paralar almakta, devlet okullarında eğitimi ticarileştirmektedir. Anayasaya aykırı olan bu uygulamayı hayata geçirenler, onlarca gencin geleceği ile oynamaktadır. Onlarca öğrenci parası olmadığı için devlet okulları kapılarından geri çevrilmektedir. Birçok öğrenci ve aile mağdur kalmaktadır. Milli eğitim müdürlüğünün bu hukuk dışı uygulamaları araştırmasını ve okullarda toplanan kayıt paralarının geri ödenmesini talep ediyoruz.

Bilgilerinize arz ederiz! İMZA
Devrimci Liseliler Gazetesi
(DEV-LİS)
 

ÖSS
DEV-LİS ANKARA tarih 17.07.2008, 14:12 (UTC)
 





Bugün 12 Temmuz 08. ÖSS sonuçlarının açıklandığı, kimilerimiz için tarihi bir önemi olan gün. Umarız hiç kimse girdiği bu sınav yüzünden bugün hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalmamıştır. Bunun çok iyimser bir düşünce olduğunu biliyoruz. Bu sadece gelecek güzel günlere olan hasretin, inancın göstergesidir. Bizler biliyoruz hayalimizdeki eğitim sistemine ve gelecek güzel günlere anacak ve ancak mücadele ederek varılır. Şimdi sizlerle bugünün önemine münhasır bir yazıyı paylaşıyoruz. Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler.

12.07.08







Üniversiteye girmeyi hedefleyen gençler her yıl olduğu gibi tüm emeklerini, bütçelerini, umutlarını ve geleceklerini bu sınava bağladılar. En önemlisi ÖSS sistemi daha 3 yıl önce değişmişken bu yıl değiştirme tartışmaları gündeme geldi. Aslında bu “değiştirme tartışmaları” yeni bir durum değil. Hatta üniversitelere giriş sınavlarının varlığından beri sınav sistemi birkaç yılda bir değişiyor.



İsterseniz üniversiteye giriş sınavlarının Türkiye’deki geçmişine bakalım:

1960’a kadar üniversiteye giden gençlerin sayısı olduğu için üniversitelere giriş sınavsızdı. Tabii ki o dönemin koşullarında giriş sınavsız olmasına rağmen herkes üniversiteye gitme imkânı bulamıyordu. 1960’tan sonra bazı üniversiteler öğrenci sayısının artması nedeniyle giriş sınavları yapmaya ve bu üniversiteler sınav konusunda ortak hareket etmeye başladı. Bu durumun yaygınlaşmasıyla sınavların tek merkezden yapılması için 74’te Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kuruldu. 74 ve 75’te sınav 2 oturumlu olarak, 76–80 arasında 1 oturumlu olarak yapıldı. 81’de YÖK’ün kurulmasıyla ÜSYM, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ne (ÖSYM) dönüşerek YÖK’ün bir alt kurumu oldu. 81 öncesinde Türkiye’de yükseköğretim sistemi üniversiteler, MEB’e bağlı akademiler, 2 yıllık meslek yüksek okulları ve konservatuarlar, 3 yıllık eğitim enstitüleri ve mektupla öğretim yapan YAYKUR olarak beş bölümden oluşuyordu. 81’de bunların hepsi tek merkezde toplandı ve ÖSYS, ÖSS ve ÖYS olmak üzere 2 basamağa ayrıldı. 82’de Ortaöğretim Başarı Puanı(OBP) değerlendirilmeye alındı ve 87’de öğrencilere belli alanda soru çözme zorunluluğu getirildi. 99’da sınav ÖSS olarak tek basamağa indirildi, OBP bir katsayıyla çarpılmaya başlandı ve son olarak 2005’te sınav 1–2 olarak bölümlere ayrıldı. Bu yıl da İngiliz sınav sistemine geçme tartışmaları yapılıyor.



Yeni YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan göreve geldiğinden bu yana borçlanma yoluyla üniversite öğrenimi almak, üniversiteye girişte İngiliz sınav sistemini uygulamak gibi önerilerle sürekli olarak eğitim ve sınav sisteminde değişimden bahsediyor. Y. Ziya Özcan’ın ÖSS’nin yerine getirecekleri sınav sisteminin “henüz tam olarak nasıl olacağını bilmediklerini, İngiliz sistemini incelediklerini, tek bildiklerinin şu anki ÖSS sisteminin değişecek olduğunu” söylemesi bu değişimin göstergesidir. Çünkü ortada hem yönetenlerin hem de sınav mağdurlarının çıkarlarına uymayan bir sınav sistemi var.



ÖSS sistemi yönetenlerin çıkarlarına uymuyor, çünkü Türkiye’deki eğitim sistemi hala sistemin çıkarlarına tam verimle hizmet edebilir hale getirilememiştir. Emperyalizmle işbirliği içerisinde olan AKP Hükümeti de eğitim sistemini “AB standartları” dediği standartlara uydurmak, daha doğrusu kendi neo-liberal politikalarını eğitim alanına başarıyla uygulayabilmek için ortam hazırlamaya çalışıyor. ÖSS için bir kere para ödüyoruz, çoğunlukla bir yıl dershaneye gidebiliyoruz. Oysa yeni sistemle istediğimiz derslerden sınav alacağız ve 4 kere sınava gireceğiz, dolayısıyla dershane kaçınılmaz hale gelecek. Asgari ücretin 435 YTL olduğu ülkemizde bunun için 120 dolar ödeyeceğiz. Çünkü Türkiye’deki sınav sistemi Avrupa’da sadece üç ülkede uygulanıyor ve genellikle üniversitelere giriş “İngiltere’de olduğu gibi” paralı, üniversite eğitimi almak da “ABD’de olduğu gibi” borçlanmayla oluyor. Bu iki model de YÖK Başkanı’nın gündeme getirdiği önerilerden.



ÖSS sistemi aynı zamanda mağdurların çıkarlarına, yani bizim çıkarlarımıza uymuyor, çünkü ÖSS dâhil tüm sınav sistemleri ne eşit, ne adil, ne de bilimseldir. Kapitalist ülkelerde her ne kadar eğitim herkes için temel bir hak denilse de eğitim fırsat eşitliğinin olmamasından dolayı sınıf farklılıklarını ortaya koyar. Başka bir ifadeyle sınıf farklılıkları nedeniyle herkes eğitimde eşit fırsata sahip değildir. Eşitsizlikler içerisinde eğitim gören insanların böyle bir sınav sistemiyle eşit sayılması ve aynı sınava girmesi hem sistemin eşitsizliğini gösterir, hem de adaletin olmadığını kanıtlar. Zaten eşitsizliğin olduğu ortamda adalet olamaz. Ayrıca bu sınav sistemi ülkemizdeki anti-bilimsel eğitimin bir göstergesi ve ürünüdür. Sınav sistemi öncelikle –her ne kadar soruların yoruma dayalı olduğu söylense de- ezbere dayalıdır. Çünkü bir konu hakkında yorum yapabilmemiz için onu tüm boyutlarıyla, bölmeden ve pratiğe uygulayarak öğrenmemiz gerekir. Oysa ülkemizde bilimin bölünmesiyle(fizik, kimya gibi) ezbere yönlendiriliyoruz ve kâğıt üzerindeki deneyleri “okuyarak” öğrenmeye zorlanıyoruz. Bunun karşılığında bizden mantıklı çıkarımlar ve yorumlar yapmamız bekleniyor. Hiçbirimiz yeteneklerimize, ilgilerimize yönelik gruplarla çalışamıyoruz ve sırf “adil” olsun diye(!) tek tip müfredatla yetiştiriliyoruz. Eğitimimiz boyunca bize kafası boş ve doldurulması gereken insanlar olarak bakılıyor. Yeteneklerimiz yok sayılarak bizlere “belli başlı kazanımlar” öğretmen tarafından aşılanmaya çalışıyor. Oysa insanların özellikleri göz önüne alınmadan belli kazanımlar dayatan ve bunu sınavlarla denetleyen bir sistem öğrenci merkezli ve bilimsel değildir. Fakat yine de milli hurafeler ve bilim yerine ezberden oluşan bu “kazanımlar” sınav olarak karşımıza çıkarılıyor. Bunun adına da “bilimsel, adil, eşit” bir sınav sistemi deniliyor ve sözde toplumsal fayda amaçlanıyor.



Egemenlerin sadece kendi faydalarına hizmet eden bu sınav sisteminin “bilimsel”, “adil” veya “eşit” olarak adlandırılması söz konusu olamaz. Bilimsel olan, eşit olan, adil olan ve “toplumsal fayda” getirecek olan sistem, bir avuç azınlığın kendine fayda sağlamak ve kapitalist rejimin devamlılığı için yaratılmış olandan çok daha fazlasıdır.
 

LİSELER DEV-LiS’le ÖZGÜRLEŞECEK!
DEV-LİS ANKARA tarih 04.07.2008, 19:27 (UTC)
 
LİSELER DEV-LİS’le ÖZGÜRLEŞECEK!

Liselerde baskı, eşitsizlik, adaletsizlik günden güne daha da artıyor. Kandırmaca tüm hızıyla devam ediyor. Bizler Devrimci Liseliler olarak bu anti-demokratik uygulamalara dur diyecek ve göz boyamak için yapılanları ortaya dökmek için demokratik lise mücadelemizi sürdüreceğiz.
Baskının en çok zemin bulduğu yerlerden bir tanesi kuşkusuz ki liselerimizdir. Her gün asker gibi sıraya dizilmek, etek boylarımızdan kulağımızdaki küpeye kadar her şeye müdahale edilmesi, kılık kıyafet düzenimizden saç kesimimize kadar birçok şeyin okul idaresi tarafından belirlenmesi, okullarımızın kışla gibi demir parmaklıklarla çevrelenmesi vb… baskının ne denli yoğun olduğunun bir göstergesidir. Bu uygulamaların bilimle uzaktan yakından alakası yoktur. Devrimci Liseliler baskının olmadığı, istinasız her şeyin liselerin esas öznesi olan öğrenciler tarafından demokratik bir biçimde belirlendiği, bilimsel bir lise için mücadele eder.
Emek sömürüsün günden güne daha yakıcı bir sorun haline gelmesiyle lise öğrencilerinin de eğitim alması daha da güçleşmektedir. Yani, çoğunlukla emekçi çocuğu olan lise öğrencileri bu sömürüden paylarını almaktadır. Her alanda hızla artan özelleştirmelerle özel okul sayısı her geçen gün artmaktadır. Eğitimdeki bu özelleştirmenin anlamı lise kapılarının emekçi çocuklarına kapatılmasıdır. Yani, parası olanın eğitim hakkından yararlanabilmesi, olmayanın ise bu haktan mahrum edilmesi demektir. Dev-Lis liselerde yaratılmak istenen her türlü eşitsizliğe karşı mücadele eder ve herkesin eşit olduğu parasız bir eğitim savunur.
Liseliler ÖSS gibi rezil bir sınav sistemiyle yüz yüze bırakılmaktadır. ÖSS sistemi öğrencileri yarış atı gibi gören bir zihniyetin ürünüdür. ÖSS eğitimin özelleştirilmesine katkıda bulunur. Çünkü okullarda verilen anti-bilimsel eğitimin niteliği birçok öğrencinin üniversiteye girmesine yetmemektedir. Bundan dolayı birçok öğrenci çözümü, tamamen ticari araçlar üzerine kurulu ve bir sektör haline gelmiş olan dershanelerde aramaktadır. Bunun çözümü sınav sistemlerini değiştirmekle olmaz. Son olarak da ÖSS(Öğrenci Seçme Sınavı)
yerine YÖGES(Yüksek Öğrenime Geçiş Sistemi) getirilmesi tartışılmaktadır. Hâlbuki ikisinin de birbirinden farkı yoktur. Bundan dolayı sınavların adının değişiyor olması bir anlam ifade etmez. Bu kandırmacadan, göz boyamaktan başka bir şey değildir. Dev-Lis bu adaletsizliğe ve ÖSS rezaletine karşı mücadele eder ve herkesin yeteneğine ve ilgi alanına göre eğitim aldığı(politeknik eğitim) bir lise savunur.



• PARASIZ, BİLİMSEL, ANTİ-CİNSİYETÇİ EĞİTİM İSTİYORUZ!

• ÖSS REZALETİNE SON!

• DEMOKRATİK LİSE, SINAVSIZ ÜNİVERSİTE!

• YAŞASIN DEMOKRATİK LİSE MÜCADELEMİZ!

• YAŞASIN DEVRİMCİ LİSELİLER!
 

ÖSS ÖLDÜRÜR!
DEV-LİS ANKARA tarih 04.07.2008, 16:27 (UTC)
 BASINA VE KAMUOYUNA
ÖSS ÖLDÜRÜR!

Her sene milyonlarca insanın girdiği Öğrenci Seçme Sınavı bu sene de yaklaşıyor. Yine milyonlarca insanın hayatı kararacak, yine gazetelerde sınav stresi yüzünden gerçekleşen intiharlar ve ölüm haberleri olacak, yine milyonlarca veli perişan olacak. Bunlar saymakla bitmez.
ÖSS hayatlarımızda bir engelden başka bir şey değildir. Adı her ne kadar seçme sınavı olsa da aslında sadece bir eleme sınavından ibarettir. Bu sınavın asıl hedefi ayrıcalıksız olanları elemektir. Azınlıklar, emekçi ailelerin çocukları, kadınlar… Bu sınavın hedef kitlesidir. Bizler, DEVRİMCİ LİSELİLER olarak eşitsizliğin olduğu sınav sistemlerini kabul etmiyoruz!
Üç saatlik bir sınavla hayatımızı belirlemeye çalışırken bir yandan da aile baskısı, okul baskısı, çevre baskısı hayatlarımızı iyice çekilmez hale getirmekte. Üç saatlik sınav için üç yıl çalışmak zorunda kalıyoruz. Hayatımızın en güzel yıllarını odalarımıza kapanarak geçiriyoruz. Bizler şunu biliyoruz ki öğrencilerin kafalarını kitaplardan kaldırmadığı bir sistem egemenlerin her zaman işine gelmiştir. Düşünmeyen, sorgulamayan gençlik tipolojisinin sorumlularından biri de ezberci sınav sistemleridir. Bizler, DEVRİMCİ LİSELİLER olarak bu sindirilmeye karşı, “Hayat üç saate sığmaz!” diyoruz!
Ayrıca bu sınav sistemleri eğitimin özelleşmesini de beraberinde getiriyor. Her sene milyonlarca insan ÖSS duvarını aşmak için dershanelere gidiyor. Aynı zamanda büyük bir çoğunluk da özel ders alıyor. Parası olmayan emekçi çocukları, yoksul halk kesimleri ya dershanelere milyarlarca para veremiyor, ya da çocuklarını, varını yoğunu satıp, dershanelere yazdırıyorlar. Okullarda bilinçli olarak kalitesiz eğitim veriliyor. Böylece öğrenciler ve aileler özel ders, dershane, özel okul gibi yöntemlere başvuruyor. Bu da insanların devlet eliyle paralı eğitime teşvik edilmesi anlamına geliyor. Bizler, DEVRİMCİ LİSELİLER olarak ÖSS’de öğrencilerin değil, dershane patronlarının kazandığını belirtiyoruz!
ÖSS aynı zamanda insanların hayatlarıyla oynamaktadır. Bu sınavlarda geçen sene 2500 lise birincisi üniversiteyi kazanamadı. 47.500 kişi ÖSS’de sıfır çekti.1977 liseden üniversiteyi tek bir öğrenci bile kazanamadı. Bu sınav yüzünden yaklaşık 350 kişi kendini öldürdü. ÖSS üniversite sınavından öte, hayatlarımızı mahveden bir seri katildir. Bu bilânço çok ağırdır. Ve bizler, DEVRİMCİ LİSELİLER olarak bu bilânçonun sorumlularından hesap sorulmasını gerektiğini söylüyoruz.
Hayatlarımızı bu denli mahveden, bizlere yaşama hakkı tanımayan, zamanımızı ve gençliğimizi çalan bu sınav sistemlerine karşı DEV-LİS haykırıyor:

ÖSS KALKSIN, YAŞAMA ZAMAN KALSIN!

PARALI EĞİTİM İSTEMİYORUZ!

KATİL ÖSS HAYATLARIMIZDAN DEFOL!

SINAVSIZ ÜNİVERSİTE İSTİYORUZ!
 

<-Geri

 1 

Devam->

 
DuyuruLar...  
  Yoldaşlar 12 Kasım Perşembe Günü Saat 16:30 da Dev-Lis Toplantısı oLacaktır. Katılım Önemlidir...

20 Kasim Cuma gunu Kayit Paralari Geri Odensin Adli etkinligimizi meclise yuruyerek ve mecliste basin aciklamasi yaparak sonlandiracagiz. Katilim onemlidir.

Yeni Adres: Selanik Cad. No: 50-7 Kızılay - Ankara
devlisankara@hotmail.com
 
LİSELER BİZİMLE ÖZGÜRLEŞECEK!  
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol